ZORAKİ EVLİLİK
ZORAKİ EVLİLİK
ALPEREN GÜRBÜZER
Zeyd Peygamberimizin evlatlığı idi. Herkes gibi onunda evlenmeye hakkı vardı. Bir gün
Zeyd:
- Ya Habubullah! Zeyneb b. Cahş’la evlenmek istiyorum, dünür olur musun?
Rasulü Ekrem(s.a.v):
- Ey Zeyd, dünür oluyum amma; Zeyneb halamın kızı, kendisi sert karakterli, aynı zamanda asil bir soydan, istersen sen bu sevdadan vazgeç türünden ifadelerle ikna etmeye çalışsa da Zeyd israrında devam etti, bu durumda Allah Rasulü kendisini dünür olmak mecburiyetinde hissetti, ama Aişe olumlu karşılamadı. Habib-i Kibriya Efendimiz yine tekrar şansını deneyip dünür oldu , tam bu sırada Aişe ve alie efradı olmaz diyecekleri sırada ayet nüzul oldu:
-Allah ve Rasulü bir işe hüküm verdiği zaman mü’min bir erkekle mü’min bir kadın için kendi işlerinde serbestlik yoktur. Kim Allah’a ve Rasulüne isyan ederse muhakkak ki açık bir sapıklığa düşmüş olur.’(Ahzab suresi: 36). Artık bu noktadan sonra Zeyneb’in itiraz etme şansı yoktu, nitekim de öyle oldu ve nikah kıyıldı. Biri köle Zeyd, diğeri değerli bir ailenin kızı.
Evliliğin üzerinden çok geçmedi, yine birgün Zeyd Allah Rasulüne geldi evliliğinden dert yanarak olanları bir bir anlattı. Rasul-ü Ekrem ister istemez ; Ben sana dememişmiydim bu evlilikten vazgeç diye, ama sen bir türlü anlamak istemedin.
Zeyd:
- Ya Rasulullah! Artık dayanamıyorum, boşamak istiyorum deyince, Rasulüllah(s.a.v):
- O nasıl söz, eşine sahip ol ve Allah’tan kork dedi..
Zeyd bu sözler karşısında huzurdan ayrılmak zorunda kaldı. Bu arada Cibril Emin Allah’ın Habibine; Yürümesi zor olan bu evliliğin boşanma ile noktalanacağını, Zeyneb’in kendisine nikahlanacağını müjdeledi.
Zeyd tekrar geldi, yine evliliğinden dert yandı. Bunun üzerine Rasul-ü Ekrem boşamayı düşünüyor musun sorusunu sorup; evet cevabını alınca, bu sefer Zeyd’e:
-Ey Zeyd! Cibril Emin Zeyneb’in bana nikahlanacağını bildirdi, boşayabilirsin. Zeyd’de denileni yaptı, boşanmanın üzerinden üç ay geçmişti ki bir gün Zeyneb karşısında Zeyd’i görünce:
- Yine ne var? dedi.
Zeyd:
-Allah Rasulü seninle evlenmek istiyor .
Zeyneb:
- Beni yalnız bırakın, Rabbimin bu hususta emrini bekliyeceğim dedi.
Allah Rasulü Zeyd’in getirdiği haber üzerine beklemeyi uygun gördü.
Günlerden birgün Allah Rasulü Hz.Aişe’nin odasında iken vahiy indi:
-Hani… Seninde nimet verdiğin kişiye sen; ‘hanımına sahip ol ve Allah’tan kork’ diyordun da Allah’ın ortaya çıkaracağı şeyi kalbinde saklı tutuyordun. İnsanların dedikodu yapmasından çekiniyordun.. Zeyd o kadından alakasını kesip de boşayınca biz onu sana zevce yaptık. Ta ki oğulların boşadıkları kadınları almakta müminler üzerine bir vebal ve günah olmadığı bilinsin. Allahın farz kıldığı bir işi yapmasında Peygamberin üzerine hiç vebal olamaz..’(Ahzab 37-39)
Efendimiz inen Ayet-i Celileri Aişe annemize okur okumaz oradan ayrılarak, derhal Zeyneb’in evine varıp odaya girdiğinde Zeynep panikledi;
- Ya Rasulüllah! nikahımız olmadan odama giriyorsun..
Rasulü Ekrem(s.a.v):
- Ey Zeyneb! nikahımızı Yüce makamlarda (Allah tarafından) kıyıldı.. şeklinde beyanının ardından ayetleri okudu ve herkesi akşam yemeğine davet etti. Böylece Zeynep bu evlilikle Zeyd’le olan zoraki birliktelikten nihayet, arzuladığı nikahla amacına erişmiş oldu, arasıra Peygamber hanımlarının kendi aralarında tartışma olduğunda Zeyneb(r.anh.):
- Sizleri velileriniz nikah etti, benim nikahımı da Rabbim kıydı diyerek gönderme yapmayı da ihmal etmezdi. Bu evlilikle aynı zamanda Cahiliye dönemine kati uygulamalarada son verilmiş oldu. Araplarda Evlat edinen bir kişinin boşadığı hanımı ile evlenilmesi yasaktı çünkü.
Bir sabah, mü’minler Peygamberimizin hane-i saadetine girmek istedikleri zaman nasıl davranılacağına dair ayetler indi:
-Ey iman edenler, Peygamberin evlerine yemeğe davet olunmaksızın ve vaktine bakmaksızın girmeyin.. Birde onun hanımlarından lüzumlu bir şey istediğiniz vakit onu perde ardından isteyin.. Allah’ın Peygamberine eziyet vermeniz caiz olmadığı gibi, kendinden sonra onun zevceleriyle evlenmenizde ebediyen caiz değildir, büyük bir günahtır. Onlar için babaları, oğulları, biraderleri, kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, kendi kadınları, sağ ellerinin sahip olduğu köleler hakkında (görünmeleri için) bir vebal yoktur..(Ahzab suresi 53-55)