İBRAHİM(A.S) VE NEMRUD
İBRAHİM(A.S) VE NEMRUD
ALPEREN GÜRBÜZER
Nemrud saltanatının ilk yıllarında adaletli idi, sonraları şeytanın vesveselerine kapılıp tanrılığını ilan etti. İnsanlar Allah’a kulluğu bırakarak Nemrud’a tapmaya başladılar. Müneccimler:
— Yakında bir kimse dünyaya gelecek putlara ve saltanatına son verecek, dediler.
Nemrud hemen harekete geçerek:
— Bundan sonra hiç kimse eşiyle ilişkiye girmeyecek, bugünden itibaren doğacak çocuklar öldürülecek emrini verdi.
Derken, yaklaşık yüzbini bulan masum çocuk katledildi. Müneccimlerin söz konusu kişinin ana rahmine düşmesinin filan gece olacak demesi, Nemrud’u iyice içgillendirdi. İşi sağlama almak bakımdan erkekleri şehrin dışına sürgün etti, hatta şehrin sınırlarına nöbetçiler yerleştirdi. Böylece erkeklerin şehrin içine, kadınların da şehir dışına çıkmasını sağlayarak önleyici tedbirlerini almış oldu.
Tüm bu tedbirlere rağmen, İbrahim’in annesi Taruh ‘dan daha önce hamile kalmıştı bile. Taruh vefat etmişti, dolayısıyla İbrahim(a.s) amcası Azer yanında büyüdü. Azer aynı zamanda üvey babası idi.. Nemrud Azer’i severdi, O’nu Şehir dışına almamıştı. İbrahim’in annesi oğluna zarar vereceğini düşünerekden O’na:
— Eğer doğacak olan çocuk olursa onu Nemrud’a teslim et, seni daha çok sever, dedi.
Azer bu tavra sevindi. Doğum yaklaşınca Azer’e:
—Doğum sancısından korkuyorum, git benim için puthane de dua et, dedi.
Bu sırada İbrahim dünyaya geldi, annesi mağarada sakladı. Mağaradan dönüşte Azer’e; Çocuk öldü, dedi.
İbrahim 13 yaşına geldiğinde birgün annesi Azer’e:
— Bizim bir oğlumuz vardı, onu mağaraya götürmüştüm, senden gizli tuttum. Bunun üzerine mağaranın yolunu tuttular birlikte, mağaraya geldiklerinde İbrahim konuşmaya başladı. İbrahim(a.s) Azer’e:
—Benim Rabbim Kim?
Azer:
— Annen.
İbrahim(a.s):
— Annemin Rabbi kim?
Azer:
—Ben.
İbrahim(a.s).
— Senin kim?
Azer:
— Nemrud.
İbrahim(a.s):
—Peki, Nemrud’un Rabbi kim?
Azer:
— Sus öyle şeymi olur, O’nun Rabbi yok, O Tanrıdır.
İbrahim(a.s):
—Ben mi güzel Annem mi?
Azer:
— Sen.
İbrahim(a.s):
—Nemrut mu güzel sen mi?
— Ben.
İbrahim(a.s):
—Peki, nasıl olur? Benim rabbim annem ise benden güzel değil, sen annemin rabbi isen annem senden güzel. Senin rabbin Nemrud ise Nemrud senden çirkin. Hiç yaratan yaratılandan aşağı olur mu?
İşte 13 yaşındaki İbrahim (a.s)’ın amcasını terleten akıl dolusu soru ve cevapları. Böylece bir iman dersi veriyor amcasına.
İbrahim(a.s):
— Ey anne mağaradan başka yerler var mı?
Annesi:
—Var.
İbrahim(a.s):
—Bana göster.
Annesi O’nu dışarı çıkardı.
İbrahim(a.s) her tarafa ibretle baktı, ansızın gözü Zühre yıldızına takıldı. Takıldıkça düşüncelere daldı ve:
— Benim Rabbim bu mu? Sorusuyla kendini sorguladı. Az sonra Ay’ı gördü, Ay’da kaybolunca; kâh kaybolan, kâh ortaya çıkanda rabbim olamaz, çünkü değişen bir başkasına muhtaçtır, muhtaç olan sonradan yaratılmıştır şeklinde kendi kendine söylenmeye başladı.
Annesi İbrahim(a.s)’ı eve getirdi. Üvey babası Azer onu bazen çok sever, bazen de beğenmezdi. Beğenmemesinin nedeni bir gün İbrahim(a.s) Azer’e:
—Ey babacığım! Hiç görmeyen ve işitmeyen şeylere niçin tapıyorsun?
Azer bu tür sorulara canı sıkılır, hatta İbrahim’e:
—Canını acıtırım diye tehditte bile bulundu.
Üveybaba Azer, yaptığı putları oğullarına sattırırdı, İbrahim’e de satmasını söyleyince O’da putu alıp ayağına ip bağlayarak sürükleye sürükleye pazara götürürdü. Üstelik putun başını suya sokup ‘Hadi iç’ diyerekten alay ederdi. Sonra akşam eve geldiğinde Azer:
— Kardeşlerin sattı sen niye satmadın?
İbrahim(a.s):
— Kimseler almadı, hem bunlar işitmez, görmez, acizdir. Ey Babam! Siz de işitmez görmez ve senden aciz olan bu putlara ibadet etme diye nasihatta bulundu.
Birgün İbrahim (a.s) Azer’i put yaparken gördü:
— Baba senin yonttuğun taş nasıl olurda Tanrı olur, aklın alıyor mu?
Azer:
— Eğer putlar senin Peygamberliğini ve Allah’ını tasdik ederse iman ederim dedi.
İbrahim(a.s) Allah’a dua etti, putlar şehadet etti, Azer açık, açık bu şehadete rağmen tevil yapmaya kalkıştı, dedi ki:
— Ben put yaptığım için halk elimi öper, sende sihir yaptığın için senin ayağını öpeyim dedi.
İbrahim(a.s) Azer’den ümidini kesti, elindeki baltayla putlara tam vuracağı zaman Cebrail elinden tuttu ve şöyle vahyetti:
—Allah buyurdu ki; bunları kırma, zira benim birliğimi ve senin peygamberliğini tasdik ettiler.
Ne kadar anlamlı ferman; cansız bir varlık iman eder kurtulur da, canlı mahlûk olan insanoğlu tasdik etmekte neden nazlanır bilinmez, galiba hikmeti ilahiye olsa gerek.
Allah Dini tebliğ için İbrahim (a.s)’a emir verdi. İbrahim(a.s)’ın içinde yaşadığı toplum senede bir defa toplanarak bayram yaparlardı. Azer İbrahim’e:
— Hadi sende gel, dedi.
İbrahim(a.s):
—Hastayım, gelemem, dedi.
Azer bu durum da puthanenin anahtarını İbrahim’e teslim edip bayram şenliklerine katılmak üzere yola çıktı. İbrahim(a.s) bu fırsatı değerlendirip putun boynuna baltayı asıp puthanenin kapısını kapattı.
Halk bayram dönüşünde vaziyeti öğrenince Nemrud’a haber verdiler. Nemrud’un huzuruna getirdiler. Adet üzere huzurunda secde edilirdi, İbrahim(a.s) secde etmeyince:
—Niçin? Dedi.
İbrahim(a.s):
—Ben Allah’dan başkasına eğilmem.
Nemrud:
—Senin Allah’ın kim?
—O hem öldürür hemde dirilten bir Yaratıcı.
Nemrud zindandan getirttiği iki kişiden birini öldürdü, diğerini de azad ederek İbrahim’e:
—Bende öldürür ve diriltirim gördüğün gibi.
İbrahim(a.s) bu durumda tavrını bozmadan:
—Benim Rabbim güneşi doğudan doğdurur, gücün yetiyorsa sende batıdan doğmasın sağla.
Nemrud şaşırdı, müşrikler başlarını eğmek zorunda kaldı, bu akıl dolusu sözler karşısında hazmedemediler, intikam almak için istişare ettiler, müşavere sonucunda İbrahim’i yakmaya karar verdiler. Koca yığın dolusu odunları yaktılar, İbrahim’i ateşe attılar.
Allahü Teala ateşe:
— Ey Ateş İbrahim’e serin ol! Deyince ateş serin oldu, hatta gül bahçesine dönüşüverdi. Bu manzarayı gören Nemrud mühlet istedi, Veziri Haran ile bu konuyu konuştu. Fakat Haran tanrılıktan kulluğa düşeceksin diyerek aklını çeldi ve Nemrud’un iman etmesini engelledi. Nitekim de iman etmedi.
Allahü Teala İbrahim(a.s)’ı Nemrud’un ateşinden kurtardıktan sonra çok kimseler imana geldi. İbrahim(a.s)’ın Peygamberliğine inananlardan biri de Lut (a.s)’dır. Lut (a.s) aynı zamanda İbrahim(a.s)’ın kardeşinin oğludur.