NAMAZIN SÜNNETLERİ
NAMAZIN SÜNNETLERİ
ALPEREN GÜRBÜZER
Namazın noksanlıkları giderir sünnetler. Sünnetleri terk etmekle namaz tekrar kılınmaz. Fakat kasten bırakırsa nankörlükten sayılır, sünnetle alay ederse küfre girer.
Sünnet Sünnet-i Hüda ve sünnet-i Zevaid diye ikiye ayrılır.
Namazın sünnetleri yirmiüçtür. Hakikatte bundanda fazladır diyor ulema...
Namazın Sünnetleri:
-İftitah tekbiri alırken elleri kulak hizasına kaldırmak sünnettir. Kadınların ise omuz hizasına kaldırmaları gerekir.
-Erkeklerin başparmağını kulak yumuşak kısımlarına değdirmesi, kadınlarında parmak uçlarını omuzlarına kavuşacak kadar elleri omuz hızasına kaldıracak vaziyette Allahü ekber demesi;
Elleri kaldırma tekbirden öncedir, parmakları vasat(orta) bir şekilde biraz ayrılmış olmalıdır. Yani ne bitiştirmek ne de tamamen ayırmaktır, doğru olanı parmakları kendi haline bırakmaktır. Biraz açık olması sünnettir. Ellerin içleri Kıbleye yönelik olmalıdır, birbirlerine karşı da bulunabilir.
-Niyet ile tekbirin arasını açmamakta sünnet. Tekbir anında başını eğmemeli çünkü bidattir.
-İmama uyan kişinin imamın tekbirine yakın olması sünnettir,
-Sağ ellerini sol ellerinin üstünde olarak göbek altına, kadınların ise göğüsleri üzerine
koymaları sünnettir.
Sağ elin baş parmağı ile serçe parmağının halka biçimine sol elin bileğini tutması, diğer üç parmağın kol üzerinde bulundurulması ve kadınların halka olmaksızın sağ ellerini sol ellerinin üstünde göğüslerinin üzerine koyması gerekir.
-Namazın başında gizlice sübhanekeyi okumak,
-Fatihadan önce yine gizlice ‘euzu – besmele’ çekmek sünnettir.
Besmele bütün Kur’andan bir ayettir, surelerin arasını ayırmak için indirilmiştir. Nemil suresindeki besmele bir ayetin cüzüdür diyenlerde var.. Besmele Fatihanın evvelinde teberrüken yazılmıştır. Besmele hiçbir sureden ayet değildir. İmam Şafii buna muhaliftir. İmam Malik ve bizim ulemamızdan bazıları ayet değildir görüşündedir. Bu hususta ihtilaf olduğundan besmeleyi inkar eden tekfir edilmez. İmam Muhammed; besmele gizli okunursa sünnet, aşikar okunursa sünnet değildir der. Fatiha ile sure arasında besmele çekilirse Ebu Hanifeye göre iyi olur denilmiştir. Çünkü besmelenin her sureden bir ayet olup olmadığında ihtilaf edildiği için ortada şüphe vardır. Neml suresindeki besmele ise bil’ittifak bir ayetin cüzüdür.
-Fatihanın sonunda gizlice ‘amin’ denilmesi sünnettir.
Fatiha bitince imam gizlice ‘amin’ der Rasulullah(s.a.v); İmam amin deyince sizde amin deyin. Çünkü bir kimsenin amini Meleklerin aminine denk gelince geçmiş günahları afv olunur buyuruyor. Amin demek hadisle emir olunduğu için sünnettir. Kur’anda olmadığına ittifak vardır
Fatihadan sonra okunacak surelerin başlarında besmele okunmaz. İmam Muhammede göre okunur. Üç ve dört rekatlı farzların üçüncü ve dördüncü rekatlarında fatiha okumak sünnettir, diğer bir görüşe göre de vaciptir.
-Kıyamda dört parmak açık tutmak sünnet.
Rükua ve secdelere giderken ve doğrulurken ‘Allahü Ekber’ denilmesi, rükudan kıyama
doğrulurken ‘Semiallahü limen hamideh’ denmesi ve ardından ‘Rabbena leke’l hamd’ demek sünnettir. İmamın Semiallahu limen hamideh demesine karşılık cemaatın ise sadece Rabbena Leke’l hamd demesi yeterlidir.
-Rüku ve secdede üçer defa ‘subhane Rabbi el azim - subhane Rabbiel a’la’ demek
sünnettir.
-Rüku durumunda elleri açarak diz kapakları tutmak sünnettir, kadınlar ayırmazlar ve
dizlerini kavramazlar. Erkekler inciklerini dik, kadınlarda bükük bulundurmaları sünnettir.
Erkekler rükuda sırtlarını düzgün tutması sünnettir
-Secdeye giderken sırasıyla diz,eller, yüzü secdeye koymak, kalkarken de aksi sıralamayı
takip etmek sünnettir.
-Tahiyyat ve celse (secde araları) oturuşlarında erkeklerin sol ayağı yere yatırıp sağ ayağı
dikmek ve ayak parmaklarını kıbleye yöneltmesi sünnettir. İki secde arasında ‘Subhanallah’ diyecek kadar oturmak sünnettir. Peygamberimizin her iki ayağını sağ taraftan çıkararak çantısı üzerine oturduğu rivayet edilmişse de bu onun ihtiyarlık ve zayiflik haline yorumlanmıştır. Esası otururken sol ayağını yere döşeyerek, sağ ayağıın dikmek şeklindedir.
-Şehadet getirirken işaret parmağı ile işaret etmek sünnettir; ‘Lailahe’ derken erken
kaldırıp, ‘illallah’ derkende indirilir. Yani Şehadet parmağı nefi ederken Lailahe ile, isbat ederken de İllallah denilip işaret parmağı indirilir. Yapamayanların terketmesi daha uygundur.
-Tahiyyatı sessizce okumak sünnet.
-Son oturuşta salat ve selam okumak sünnettir.
-Dua okumak; yani Rabbena atina ve rabbenağfirli.. dualarını okumak sünnettir. Namazda bu dualara ‘seyyid’ kelimesini katmak mekruhtur.
-Selam verirken önce sağa, sonra sola dönerek ‘esselamu aleyküm ve rahmetullah’
denmesi sünnettir.
Yalnız kılan kişinin selamı sadece hafaza meleklere niyet ederek vermeli, çünkü
yanında başkaları yok, imam arkasında kılan cemaat ile hafaza meleklere ve cinlerin iyi olanlarına selam vermesi sünnettir. İmama uyan kişinin selamı imamın selamına yakın olmalıdır. Selama sağdan başlamak sünnettir, ikinci selamda sesini birincisinden daha alçak tutmak da sünnettir.
Mesbuk(Namaza sonradan yetişen) olan imamın ikinci selamını bitirmesini beklemesi
Sünnet. Ki; böyle yapmakla sehiv secdesi bulunup bulunmadığını bu şekilde anlamış olur.
-Beş vakit namaz, Cuma namazı ve kazaya kalan namaz için ezan okumak ve kamet
getirmek sünnet. Kadınlar için ezan ve kamet okumak sünnet değildir.
-Sütre edinilmesi sünnet. Açık yerlerde secde önüne kalın veya bir ağaç diker,
dikilemiyorsa ağacı boylu boyunca uzatır veya önüne uzunlamasına bir çizgi çizer öyle kılınır. Direk ve sandelye türü şeylerde sütre işini görür. Cemaatle kılınıyorsa sadece imamın önüne sütre bulunması kafidir. Önünden geçmek isteyeni engellemek için ‘subhanellah’ diyebiliriz.
Aynı zamanda hersünnet nafiledir. Nafileler;
-Namaz bağlı olan nafileler,
-Namaza bağlı olmayan nafileler diye iki kısımda incelenir..
Vitir namazı da amelen farz, itikaden vacip, subuten sünnettir, yani Kur’an yoluyla değil
sünnet yoluyla demektir. Rasulü Ekrem(s.a.v); Vitir haktır. Vitir namazını kılmayan benden değildir buyurduğu gibi; Sabahlamadan vitir kılın hadis-i şerifi ile Her kim vitir namazını kılmadan uyuyor veya unutursa hatırladığı zaman onu kılsın hadisini de zikretmiştir.
-Kunut duası okumak sünnettir. Hanefilere göre sabah namazında kunut okunmaması musibet olmadığı zamanlarda okunur. Bir fitne veya musibet gelirse bunu okumakta beis yoktur. Ki; bunu Rasulüllah(s.a.v) yapmıştır. Demek ki; bize göre musibet durumlarında Kunut okumak sadece sabah namazına mahsus.
Sünneti Müekkede kuvvetli sünnet demek. Sünneti müekkedeyi terk etmek harama yakındır. Yani Sünneti Müekkede’nin terki ile günaha girme hususunda vacibe yakındır.
Teravihten başka nafileleri evde kılmak efdaldir. İmamlarımız teravih sünneti müekkededir der. Hz.Ömer halife olur olmaz onu kendiliğinden ortaya çıkarmış değil. Bu hususta bidat işlemişde değil. Onu Rasulüllah’tan bellediği bir bilgiye istinaden emir etmiştir diyorlar. Rasulü Kibriya Efendimiz(s.a.v)’ın; Benim sünnetimle Raşidin’in sünnetine sarılın bunun üzerine parmak basın buyurduğu sabit olmuştur. Teravih on selamla yirmi rekattır Yirmi rekatı bir selamla kılarsa her çift rekatta oturduğu takdirde kerahatla sahih olur., oturmazsa iki rekat yerine geçer. Fetva da buna göredir. Teravihi cemaatle kılmak esas kavle göre sünneti kifayedir. Bu ibare teravihin sünnet olduğun ortaya koyar. Onu bir kimse terkederse mekruh işlemiş olur. Evinde kılarsa cemaat faziletini terketmiş olur. Şayet evinde cemaatle kılarsa mesciddeki cemaat sevabına nail olamaz.
Bir kimse teravihi oturarak kılsa bazılarına göre özürsüz caiz değildir. Hatta sabah namazının sünnetide öyle. Çünkü her ikiside sünneti müekkededir.
Rasulü Ekrem(s.a.v) öğleden önce dört, sonrasında iki, Akşamdan sonra iki, yatsıdan sonra iki ve sabahtan önce iki rekat namaz kılardı. Peygamberimiz(s.a.v); Sizden kim cumadan sonra namaz kılarsa dört rekat kılsın buyurmaktadır. Farzlardan sonra kılınan sünnetler noksanı tamamlamak içindir. Farz olan namaz, zekat ve başkaları tamam olmazsa nafile ile tamamlar(hadis)
İkindi namazının müekked sünneti yoktur, Yatsıda öyle. Yatsıdan önce dört rekat namaz kılmak müstehaptır. Dört rekatlı sünneti müekkedelerin ilk oturuşlarında salavat okunmaz.
Sabah namazının iki rekat sünneti dünya ve mafihadan daha hayırlıdır(hadis). Sizi atlar kovalasa sabah namazının iki rekat sünnetini bırakmayın(hadis) Hz.Aişe(r.anh); Peygamber nafilelerden sabah namazının iki rekat sünnetine gösterdiği titizliği başka hiçbirinde göztermezdi der. Sabah namazının sünnetini özür yokken oturarak veya hayvan üzerinde kılmak caiz değildir, sebebi; kuvvetli sünnet olduğu içindir. Demek ki; Sünnetlerin en kuvvetlisi sabah namazının sünnetidir, ondan sonra öğle namazının dört rekat ilk sünneti. Bu sünneti(öğlenin ilk dört rekatını) terk eden benim şefaatıma nail olamaz buyuruyor Yüce Peygamberimiz. Bir kimse sabah namazını sünnetini kıldığı takdirde farzı kaçıracağından korkarsa sünnetini terkeder. Çünkü cemaat daha kamildir. Burada sünneti terk etmekten murad başlamamaktır, yoksa başladıktan sonra bozmak değildir.
Şeyhaynin rivayet ettikleri bir hadiste: Peygamber(s.a.v); Sabah namazının iki rekat sünnetini kılınca sağ tarafına yatardı. Sabah namazının sünneti ile farzı arasında yatmak sünnettir. Bazıları yatmanın yalnız evinde mendup olduğunu söylemişlerdir.
Gündüz nafilelerinde bir selamla dörtten, gece nafilelerinde sekiz rekattan fazla kılmak mekruhtur. Her ikisinde de efdal olan dört rekatta bir selam vermektir. İmameyn; gece nafilelerinde iki rekatta selam vermenin efdal olduğunu söylemişlerdir. Fetvanın buna göre olduğu söylenir. Gece namazı gündüzden efdaldir. Farzdan sonra en efdali gece namazıdır, yani teheccüttür. Teheccüd namazının en azı iki rekat, ortası dört, en çoğu sekiz rekattır demek gerekir. Ulema gece kılınan nafilede sekiz rekattan fazlasının mekruh olduğunu beyan etmişlerdir. Ramazanın haricinde vitir ve nafile namazları cemaatle kılınmazlar.
Bir kimse yatsıdan önce uyurda, yatsıyı kılmadan nafile namaz kılarsa sünnet yerine geçmez. Bir kimse yatsı namazından sonra uyurda sonra kalkıp, kaza namazları kılarsa teheccüd yapmış sayılmaz. Teheccüd namazının en azı sekiz rekattir. Peygamberimiz(s.a.v); Her kim geceleyin uyanırda ailesini uyandırır ve iki rekat namaz kılarlarsa ikiside Allah’ı çok zikreden erkeklerle kadınlardan yazılırlar! buyurdu. Rasulüllah(s.a.v); Amellerin Allaha en makbul olanı devamlı yapılanıdır, velev ki; az olsun buyuruyor. Bir kimsenin sahih olarak başladığı nafile namazı devam ettirmesi lazımdır, bozarsa iki rekat kaza lazım gelir, çünkü devam eden ödenmeyen nafile namaz durumuna düşmüş olduğu içindir. Ödenmeyen nafileden murad, o anda bozarsa kazası gelmeyendir ve devam etmek isterde bozarsa kazası lazım gelir anlamındadır.. Bir kadın nafile namaza başlarda sonra hayızını görürse kaza etmesi gerekir. Bir kimse nafile namaza mekruh vakitlerden birinde başlamış bile olsa tamamlaması icap eder. O namazı bozarsa haram işlemiş olur. Çünkü Allahü Teala ; Amellerinizi bozmayın buyuruyor.
Size evlerinizde namaz kılmayı tavsiye ederim. Zira kişinin en hayırlı namazı evinde kıldığıdır. Yalnız farz namazı müstesna(hadis). Güneş tutulduğu zaman cemaatla kılınır, ihram ve tavaf namazları da müstesna. Çünkü ihram mikatta(mescidde), tavaf ise makamı İbrahim’de. Yolda gelince kılınan iki rekat namazda müstesna, ancak yola çıkarken bunun hilafınadır, çünkü evde kılınır. Rasulü Ekrem(s.a.v); Evvabın namazı deve yavruları çöktüğü zaman kılınır buyurdu.
Nafile namazın yalnız teşehhüdünde değil, her rekatında oturarak kılmak caizdir ve oturmak, bağdaş kurmak ve diz çöküp ellerini biraraya getimek arasında serbestir. Nafile namaza cemaat olmak yalnız Ramazanda sünnettir. Vitir namazı bir cihetten nafiledir,çünkü ezansız kametsiz eda edilir, Ramazandan başka hiçbir yerde cemaatle kılınmamıştır.
Vesselam.
Faydalınılan kaynaklar: İbn-i Abidin, İslam Fıkhı ansiklobedisi (Prof.Dr.Vehbe Zuheyli), İslam İlmihali(Ömer nasuhu Bilmen)