Fetih Suresi Okunuşu ve Anlamı (27.28.29. Ayetler)

Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, hicretin altıncı yılında Hz. Peygamber ile Mekkeli müşrikler arasında gerçekleşen Hudeybiye antlaşması, cihad, savaştan geri kalan münafıklar ve Mekke’nin fethedileceği müjdesi konu edilmektedir.



Okunuşu:
27. Legad sadegallâhu rasûlehur-ru'yē bil hagg. Leted[k]hulunnel mescidel harâme in şēellâhu ēminîne muhalligîne ruûsekum vemugassırîne lē te[k]hâfûn. Fealime mē lem tağlemû feceale min dûni zēlike fethan garîbē.
28. Huvellezî ersele rasûlehû bil hudē vedînil haggi liyuzhirahu aled-dîni kullih. Vekefē billēhi şehîdē.
29. Muhammedur-rasûlullâh. Vellezîne meahû eşiddēu alel kuffēri ruhamēu beynehum terâhum rukkean succedey-yebteğûne fedlem-minellâhi veridvēnē. Sîmēhum fî vucûhihim min eseris-sucûd. Zēlike meseluhum fit-tevrâti vemeseluhum fil incîl. Kezer'in e[k]hrace şet'ehû feâzerahû festeğleza fēstevē alē sûgihî yuğcibuz-zurrâa liyeğîza bihimul kuffēr. Veadellâhullezîne ēmenû veamilus-sâlihâti minhum mağfiratev-veecran azîmē.

Anlamı:
27. Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram'a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.
28. Ki O, elçilerini hidayetle ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi. Şahid olarak Allah yeter.
29. Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat'taki vasıfları budur: İncil'deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va'detmiştir.