Rabia Adeviye Hatun'un Aşk Yakarışı
Rabia Adeviye hatun ilahi aşk tecellisinin vecdi ile kulluk ve imanın zevkini yaratanından ayrı yaşayamayacağını açık müracaatı ile biz acizleri de hissedar eylemiş. Zevkinden hissedar olup, gerçeği yaşayan kullarından eylesin, amin:
Cennette yok isen eğer cennet istemem.
Duzah da isen eğer rahmet istemem .
Yarin hayali müşvik ise kalb-i yardan,
Alemde bir lahza dahi vuslat istemem.
Şeriatın manası cemi kullarda say-i gayret ve rahmet tecellisi, hikmet ve marifetullaha dönüşmüş ilahi aşkın beşerden kelam ve hal olarak zuhurunu ancak hal ehlinde görmek mümkün iken na-ehilde aramak Hazret-i ALLAH’ın tertip ve tanzim eylediği manevi teşkilatı bilememesidir... Şüphe yok ki, manevi yaşantı yoksunluğundandır. Bu türlü cehlindendir. Ehl-i aşkın aşkını ve zevkini artıran kurbiyet tecellilerinin yoksunu! Zevk-i aşktan nasip alamadığından inkar yolunu tercih etmesi elbet aşk ehlini rencide eder. Fakat bu zevki tatmamış naehil indinde aşk noksanlığı yadırganmaz!
Yunus Emre’de aynı mana ve benzeri müracaatını, yalnız değişik kelam ile Cenabı Hakk’a yakarmış, zatından gayrı zevki ve isteği olmadığını avamın dahi anlayacağı biçimde, kıyamete kadar alıcısı eksilmeyen aşk sergisinde sergilemiş:
Cennet, Cennet dedikleri,
Bir kaç köşkle, bir kaç huri.
İsteyene ver sen anı,
Bana seni gerek seni.
Ehl-i aşkın halini ancak aşıklar anlar;sağır kızın dilinden anasının anladığı gibi...
Rabiye Hatun:
“Senin olmadığın bir yer cennet de olsa istemem. Senin varlığını, fiili ve subuti sıfatlarını lütf u ihsanınla yaşayarak, zati sıfatlarını bir nebze de olsa istisnai rahmetinle, hissederek yaşantımın zevkinden mestim, hayranım, mutmainim. Eğer vuslatla bu duygum, bu aşkım azalacaksa iki alemde de vuslat istemiyorum !”
İşte gerçek aşk. İtminan-ı kalp acebasız iman. O benden razı, ben ondan razı. (Makam-ı rıza)...
Mürekkeb
12 Ekim, 2006 - 12:24
Kalıcı bağlantı
Ahhhh Yâ Rabb (c.c.) ... Af
Ahhhh Yâ Rabb (c.c.) ... Af Yâ Rabb (c.c.)...
Kemâlini nasîp eyle kalbimin, aşkınla hâllenerek,
Ve hatta yok olmayı zâtında, sonra bekâya dalarak,
Tecelli mekânın eyle bu fakiri Ey Kadir-i Mutlak...
Râbia
13 Ekim, 2006 - 02:00
Kalıcı bağlantı
inşaALLAH inşaALLAH...ne
inşaALLAH inşaALLAH...ne güzel söylüyorsun kardeşim...
ALLAH (c.c.) razı olsun..