CENNET

CENNET

ALPEREN GÜRBÜZER

Cennette zaman ve ağırlık ivmesi olmadığından enerjiye ihtiyaç yoktur. Dünyada yerçekim ivmesi ve eylemlerimiz gereği enerji gerektirir. Dolayısıyla eylemlermiz neticesinde yıpranma sözkonusu olup, dünya hayatımız sona erer. Kur’an da;’’ Sidretü’l Münteha’da ki barınılacak cennet, onun yanındadır’’ (Necm suresi ayet 4–15) ayetinde geçen sidretül münteha ile yaratılış ve mekânlar arasındaki sınıra vurgu yapılıyor. Peygamberimiz Mirac’ a yolculuk yaparken sidretül münteha’ya geldiğinde melek; ben ancak buraya kadar gelebilirim, bundan ötesine taşamam diyerek Allah’ın izniyle Peygamberimize mekân ve zamanın ötesine geçme imkânı tanınmıştır. Yani maddi boyutun ötesine İlahi izinle geçerek miraç gerçekleşmiştir.
Sekiz adet cennet var. Cennetül Meva da maddi sınırın bittiği yerden başlar.
Allahü Teala Cennetten bahsederken; ‘’altından ırmaklar akan cennet’’ diyor, dikkat edin içinden ırmaklar akan cennet demiyor.. Irmağın altından akması tam manasıyla fiziki gerçeği ortaya koyuyor. Ağırlık ve çekim etkisinin yumuşaklığını anlamlardırmak için altından akan ırmaklar ifadesi en doğru olarak ifadelendirilmiş. İçinden geçen ırmaklar akan cennet sözkonusu olsa idi çekim ve ağırlık olcaktı ki bu durum zaten dünyamıza mahsus fiziki bir olay. Rabbül Âlemin Narin ve zariflik gereği vaad edilen cenneti en iyi şekilde donanımla donatarak altından akan ırmaklar cennetini inananlara hediye olarak sunacaktır. Âlemler açılan sayfalar ve bu sayfalardan biride cennettir. Ölümsüzlük üzerine dizayn edilmiş cennet yurduna varana ne mutlu.
Velhasıl, ölümlü dünya ile ölümsüz cennetin farkını gravidasyon ( çekim) kavramı ile aralamaya çalıştık ancak, sonrası bilgimizin ötesinde ve bizleri aşar.. Vesselam.