Nemelazimcilik!?

Eûzü Billâhi mine'ş-Şeytâni'r-Racîm
Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm

“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! ALLÂH’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü ALLAH bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer Sûresi, 53)

ALLÂH’ın rahmetine en büyük vesîle dünyâdır.
“Biz semaya ve arza nice nice âyetler indirdik” hükm-i ilâhîsini iyi anla, okumaya çalış.
Yoksa enaniyet ve bencillikten kurtulamadığın gibi kardeşlik, hoşgörü kelime oyunlarından öteye götüremezsin, hakiykattede gülünç olursun!.
Hazret-i Kur’ân da bunu ihtivâ ediyor. Gerek semada ve arzdaki, gerekse yaşantımızdaki âyetleri görüp okuyabilen, istisnai kullarda ALLÂH’ın rahmet sıfatının zuhûru zamanımızda azda olsa müşâhede edilir!. O'nun merhameti ve rahmet-i ilâhîsi dışında güzellik, hoşgörü, ilahi sevgi, hüsnü ahlak ve kardeşliği görmek mümkün değildir!.
Görülse de fer’idir, uzun sürmez. Maneviyattan ilahi nasip alamayanların çok geçmeden her halinde hayvani tıynetinin sabit kaldığı görülür!.

Avam o halini gizliyorum zanneder, toplumları yanıltır. Amma, mana ehlinden gizliyemez.
Çünkü dünya hayatında “Settârü’l-uyûb” ayıplar örtüsü kaldırılmış.. Takke düştü keli göründü!..
Hazret-i Peygamber’in mü’min, müttaki, ittika sahiblerinden övgü ile;
“onlar ALLAH’ın nuru ile bakar” uyarısını unutma.
Bilki, rahmet-i ilahinin zuhuratının zevkini alarak yaşayan kişi, Hazret-i ALLAH’ı bildiğini lisanen söyleyen kimseye “gayr-ı müslim, ‘kâfir, gavur’ diyemez.
İnsanlığa yaraşmayan bir durum gördüğü zaman ilmi nispetinde kulları uyarır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
Hemcinsine ve topluma zarar verecek bir hal gördüğünde, onu izale için elinle müdahele et!..
Elinle yapamıyorsan dilinle müdahele et!.
Onu da yapamıyorsan kalbinle buğzet!..
Sakın dördüncüden olmayasın!”

Dördüncü “nemelazımcılık”tır. Nemelazımcılarda âmentünün 6 şartını mana olarak bulamazsın. Telaffuzu varsa dahi fer’idir; manası dıştan içe hulul edemez!

ALLÂH’ın kânunları günah-ı kebaire dışında hiçbir zaman medeniyete, teknolojiye, hele insan haklarına karşı değildir!. Çünkü en güzel şeyler ALLÂH’ın lutfu ihsanı, rahmetinin özüdür. Tertîb ve tanzimi için kullarını yükümlü kılmış ve bu yönlü kulunu güzelim icraata muktedir yaratmış. Herşeyi halkeden ALLÂHU TEÂLÂ VE TEKADDES Hazretleridir. Hâlık Hazret-i ALLAH’tır (c.c.).