Havada Kalan Çocuk

Hocasinin emri üzerine Mevlânâ ilim tahsîli için Sam'a giderken, Nusaybin'de hiristiyan papazlarinin toplantisina rastladi. Papazlar sihir yapip âdet disi bâzi seyler gösteriyorlardi. Mevlânâ'yi görünce, bir oglani havaya uçuruverdiler. Mevlânâ bu ise ilgi göstermeyip murâkabeye, Allahü teâlâyi düsünüp kalbini uyanik bulundurarak, gâfil olmama hâlini muhâfazaya vardi. Oglan, havada oldugu yerde kaldi ve

"Beni kurtarin, yoksa düsüp ölecegim." dedi.

Papazlar ne yaptilarsa bir çâre bulamadilar.

Nihâyet oglan; "O yaninizdaki zâtin murâkabesi yüzünden ben bu hâle düstüm. Onun yardimi olmazsa, muhakkak helâk olurum." dedi.

Papazlar ister istemez Mevlânâ'ya yalvardilar.

Mevlânâ; "Onu bir sey kurtaramaz, ancak Kelime-i sehâdet kurtarir." buyurdu.

Oglan bunu duyunca, hemen Kelime-i sehâdet getirdi ve kolayca yere indi. Mevlânâ'nin ellerini öptü. Bu hâli gören papazlarin hepsi müslüman olmakla sereflendi.

Kategoriler: