MALCOLM X

MALCOLM X

ALPEREN GÜRBÜZER

Amerika’nın bir zamanlar siyah-beyaz ayırımı yaptığı yıllarda Nation of İslam Harekâtını Elijah Muhammed kurdu. Bu harekât zencilerle bütünleşen bir harekâttır. Siyah-beyaz ayırımından mağdur olanlar birbir hapishaneye düşüyor ve mapushanede Nation of İslam Harekâtının üyelerinin telkinleriyle Müslüman oluyorlar. Bu arada karıştığı bir suçtan dolayı atıldığı hapishanede Nation Of İslam (İslam Ümmeti) harekâtı ile tanışan Malcolm X’ de Müslüman olma şerefine nail olur böylece.
O artık yeni bir hayata başlamanın sevinciyle hapishane onun için Yusufiye medresesi olur adeta. Bu harekât gerek hapishane içinde gerekse dışında dalga dalga yayılırda. Elijah Muhammed’den sonra Malcolm X, ateşli konuşmalarla bu harekâtı tetikledi bile. Siyahların beyazları sömürmesine şiddetle karşı çıktı ve tarihe not düşen şu sözleri sarfetti: “Bizler kendi tarihimizi bilmiyoruz, tarihi bilmeyen siyahî hizmetçi durumundayız, ufkumuz kontrol altında tutulmaktadır.”
İşte bu tür heyecan verici konuşmaları Malcolm X ‘i siyahı Amerika’lıların önemli lideri konumuna getirir biranda. Fakat Malcom X’in Elijah Muhammed’den metod olarak bir farkı Hac’dan sonra artık beyazları düşman olarak görmemesidir. Hatta Amerika’lıların önyargılarını silmek için şu düşünceleri ortaya koydu: “Eğer Amerika halkına siyah adamın yaptığı katkılara yer veren bir eğitim aldırılmış olsaydı eminim ki beyazların şu anlamsız üstünlük duygusu olmazdı. Ya da siyah adamın yaşadığı aşağılık komleksi kısmen de olsa silinirdi.” Hac’da gördüğü manzara O’nun ufkunu açtı ve ‘çokluk içinde birlik’ düşüncesi oluşturdu ruhunda. Bu harekâtı zencilerle sınırlandırmayıp, tamamen evrensel harekât olarak tanımlaması Nation Of İslam Harekâtında iki yol ayrımın doğmasına yol açtı. Yani Elijah Muhammed’in çizgisi doğrultusunda olanlar ve Malcolm X ‘in değişim yönünde attığı yoldan gidenler diye iki ekol doğdu. Yine de her iki ekol yöntem olarak farklı olsalarda ortak özellikleri ehlisünnet çizgisinde olmaları sevindirici bir durum olsa gerektir. Malcolm X bu gerçeklerden harekâtla hayatını bir dizi dolu mücadelerle geçirdi. 1965 yılında Newyork’ta bir toplantı sırasında, yine güçlü hitabesiyle konuşma esnasında kurşunlara hedef oldu ve oracıkta yere yığılarak şehid oldu. Bugün bile bu menfur olayın arkasındaki sis perdesi henüz aralanmış değil, ya da birtakım gerçeklerin saklanıyor olduğunu söyliyebiliriz.
Ölümünün ardından bu harekâtı Elijah muhammed’in oğlu Warith Dean Muhammed devr aldı. O’da Malcolm X’in yolunu yol bildi ve bu uğurda faaliyet gösterdi. Malcolm X ‘in ve arkadaşlarının dillere destan olan mücadeleleri sayesinde zencilere yapılan haksız muamelelere son verilmiş, insan hakları şiarı başka bir anlamla yüklenerek ayırımcılığa son verilmiştir. Özgürlükler maalesef kolaylıkla elde edilemiyor, bir sürü meşakket ve çile çekildikten sonra gerçekleşebiliyor. Dünya döndükçe galiba bu süreç bu şekilde tekerrür edecek gibi. Çünkü bir aydınımızın dediği gibi; tarihten ibret alınsaydı tarih hiç tekerrür edermiydi?
Velhasıl; Malcolm X mücadelesiyle Amerika ve bütün dünya da örnek bir sivil toplum lideridir.
Vesselam.