Eğer İslam Olmasaydı

Islam’da sahis kendi gayreti icin de, Allah icin de adam olduremez. Zarar vermedikce kafiri oldurme selahiyetimiz yokdur bizim. Kafirin Islam’in insanlara ulasmasina engel olmamasi gerekir. O zaman dinin engelini kaldirir musluman. Yani bu insanlari imansiz olarak dunyada yasatacagim, ebediyen cehenneme gitmelerini saglayacagim” diyen adami engeller, benim dinim. Biz ahirete iman etmis insanlariz ve insanlarin ahirete ebedi felaketle gitmesi muslumanin yuregini yakar.

Son gunlerde gundemde seriat var. Seriat uzerine arastirma yapmak isteyen yok, laf eden cok. Hatta anket yapip arastirma neticesini yayinlayip Memlekette Seriat isteyen yuzde onsekiz” diyenler var. Anketlerin nasil yapildigini az cok biliyoruz. Kimin istegine uygun bir sonuc cikarmak istiyorlarsa ona uygun bir cevrede cokca calisma yapiliyor. Veya yonlendirici sorular soruluyor.

Bir de soyle bir anket yapsalar; seriat kelimesini kullanmasalar da Kur’an’a gore bir yonetim ister misiniz?” veya Islam’i ister misiniz?” seklinde bir soru sorsalar yuzde doksan olumlu cevaplar alirlar. Islam’i istiyorum, Islam icin canim kurban” diyecek insanlarin yuzde doksani bulacagina inaniyorum.

Peki niye kavramlar birbirinden ayrilmis. Seriat deyince millet -onlarin hesabina gore tabiiki- yuzde onsekizlerde kalmistir. Turkiye’de insanlarimizi batiya dogru yonlendirmek isteyen bazi kafalar, kafalarinda kendi kulturunu degil Batinin kusmugunu tasimaktadirlar. Batida Hristiyanligi tenkide yonelik cok kitap yazilmistir. Tenkid edilmeye layik cok kotu icraati vardi batinin dini hayatinin. Allah’in gondermis oldugu Incil’i insanlara kendi hevalarina gore, yorumlamislar, cikarlarini korumak icin kullanmislar, dini din olmaktan cikarmislar, kendi akillarina gore bir din sunmaya calismislar. Boylece insanlari cendereye sokmuslar, engizisyon mahkemeleri uretmisler, insanlar da ister istemez buna baskaldirmis. Onlarin aklina bagli olmaktansa bizim aklimiza bagli olsun dusuncesiyle sistemler gelistirmisler, bir baska zulmu islemeye baslamislar.

Bizim Bati usulu yetismis diyebilecegim insanlarimiz” derken bir noktayi da belirtelim; bunlar, Batiyi da tam kavramis insanlar degiller. Mehmed Akif’in ifadesiyle;

Sarka bakmaz garbi bilmez gorguden yok payesi.

Bir utanmaz yuz kizarmaz busbutun sermayesi, dedigi insanlar, Batida Hristiyanlik aleyhine yazilmis yayinlari okuyarak musluman mahallesinde salyangoz satmaya kalkisiyorlar. Batililarin dine karsi gelistirdiklerini bunlar seriata karsi uyarlayiveriyorlar.

Fikir olarak Kur’an 1400 sene oncesinin kitabidir, gunumuz sartlarina hitap etmez, zamanin degismesiyle ahkam degisir kaidesi vardir, onun icin Kur’an’i cagimizda uygulamamiz mumkun degildir,” seklinde degerlendirmeler yapiliyor. Bunu bir hukukcu ogretim gorevlisi de bana soylemisti. Ona cevabim su olmustu; Kur’an indirileli bindortyuz sene oldu, peki tabiat yaratilali ne kadar oldu? Aradan milyonlarca yil gecti. Milyonlarca yil once yaratilanlarda, tabiatimizda fizikci, kimyaci, biyolojiciler birtek hata bulmuslar midir? Ari soyle ucacagina boyle ucsaydi gibi bir sey soyleyememislerdir. Yani hersey yerli yerinde oyle mi? Evet. Bu havayi Hz. Adem de solumustur iste 21. asra girerken ben boyle eski bir havayi solumam, bizim havamiz degisik olsun diyor musunuz? Tabiata koydugu ve milyonlarca yildir isleyen bu kanunlarda bir tane kusur yapmayan Rabbim 1400 sene once indirdigi kitabinda mi kusur yapacaktir? Insanlari yaratan Rabbim siz, aranizda huzuru tesis ettirmek icin su kanunlara gore hareket ederseniz toplumunuz felaha kavusur” dedigi icin mi yanlis yapti? Siz kendinizi tanimaktan acizken toplumlari, insanlarin idaresini ondan daha mi iyi biliyorsunuz? Boyle deyince ogretim gorevlisi Hocam bunun yazilmasi lazim”dedi. Ben de Ben yazarsam sizinkiler dinlemez sen yaz” dedim.

Bu mantik bircok insanimizda var. Ben seriata soven insanlarin seriata sovmesini uzerime almiyorum. Mesela Ugur Mumcu’nun cenazesinde kahrolsun seriat” diyerek seriatin ogretildigi camiye dogru geldiler. Seriatin bir emrinin yerine getirildigi yere dogru gittiler, belki bir kismi da cenaze namazini kilmistir. Bunlar nereye gittigini bilmeyen cocuklar. Kaybolmus, 70 yillik tarihimizde yazik edilmis nesillerdir. Bunlarin sovdugu ile benim sevdigim seriat ayni sey degil. Yalniz uzuluyorum. Yanlis bir bilginin pesinden gidiyorlar. Bunlari kimler boyle sartlandirdi diye dusunuyorum. Bakiniz yazili ve sozlu basinda biz artik geriye gidemeyiz” diyorlar. Seriati geriye gitmek olarak degerlendiren insana bizden once birisi gitmis eger seriat gelecek olursa otobusler kaldirilacak, trenler, ucaklar kaldirilacak. Suudi Arabistan’dan deve ithal edilecek, Istanbul’dan Ankara’ya deve kervanlariyla gideceksiniz” gibi karamizahimsi bir ifade tarziyla anlatmislar. Bunlari dinleyince insanimiz cildiriveriyor. Buna ben de karsiyim. Buna karsi olmak seriata karsi olmayi gerektirmez. Kabahat, bir buna inananda, ikincisi bizde. Bizden once gelen o beyni yikanmis birisi”ne mani olamiyoruz. Tabii bu asirda dunya dengeleri de hep onlarin lehinde. Beyninin yarisi ulkemde yarisi batida olan bu insanlara namazlarin arkasindan Ya Rabbi bunlara hidayet ver” diye dua etmek lazim.

Seriat tartismalarinin bir cikis noktasini da insan haklari konusu teskil ediyor. Aslinda insan haklari uzerine soz etmekten ziyade yapmak lazim. Osmanlida idare hukuku, kamu hukuku gibi alanlarla ilgili kitaplar calismalar yok” denir. Yok dememek, biz okuyamiyoruz demek lazimdir. O eserler yazildiysa Osmanlica yazildi, siz de Ingilizce, Almanca bilir ecdadinizin yazdigi yaziyi bilmezsiniz. O konuda kutuphanelerde cok kitap var. Olmasa bile beni asagilik kompleksine goturmez. O kitaplar nicin vardir? Yonetimi guzellestirmek, duzenlemek icin vardir degil mi? Benim ecdadim Yemen’den Viyana’ya kadar bu yonetimi saglamis, adaleti tesis etmisse, sanati desteklemisse bir caminin kapisina estetigini islemisse bu insanlarin yonetimle ilgili bilgileri et, kemik, kan, can olmus demektir. Bu yonetimi yapan insanlara disaridan maval okumanin anlami yoktur.

Ege denizi kenarinda nufusu kalabalik bir koye gitmistim. Koyun muhtari Ankara Siyasal Bilgiler Fakultesi Mezunu. Koylu ittifakla secmis, eski muhtar da bu genc, okumus bir seyler yapsin” diye secimden cekilmis. Fakat kaymakamlik veya valilik yapabilecek bilgiyi elinde tutan bu genc koyu idare edememis. Bir sonraki secimde okuma yazmasi olmayan eski muhtar yeniden secilmis. Bilmek yeterli degil, uygulamak onemlidir. Onun icin insan haklarini bizim ecdadimiz vererek gostermistir.

Son gunlerde bizim kesimimizde hep soyluyorlar. Islam can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti gibi emniyetleri temin eder deniyor. Bunlar Peygamberimizin hadislerinde besi birden siralanmis degildir. Peygamberimiz bunlari temin icin geliyoruz da dememistir. O kendisine nazil olan ayetleri insanlara sunmustur. Okuyunuz” demistir. Okuyunca su emniyetler korunur dememistir. Nasil ki ekmegi yedirdiginiz zaman arkasindan soyler misiniz oglum bunu yiyeceksin gozune fer olacak, sacina renk katacak, tirnagina fosfor olacak, kanin kirmizi olacak” Demezsiniz. Ama verirsiniz vucudun ihtiyaci olan butun maddeleri, icerideki fabrika ayristirir. Kur’an’i sevgili Peygamberimiz bir toplum bunyesine veriyor. Bu bunyede bir tarafta adalet, bir tarafta merhamet, bir tarafta celadet olarak gelisiyor. Arkasindan arastirmacilar boyle bir toplumda can, mal emniyeti vardir diye tesbit ediyorlar.

Sorbonne Universitesi Profesorlerinden Muhammed Hamidullah Bey’in Hz. Muhammed’in Savaslari kitabinda soyle bir tesbit vardir. Sevgili Peygamberimizin 23 senelik Peygamberligi doneminde Islam’in hakim oldugu topraklar Turkiye’nin uc katina yaklasiyor. Bu kadar topragi simdi fetih yoluyla almak isterseniz ne kadar insanin cani gider. Efendimiz doneminde Turkiye’nin uc kati toprak fethedilmis, harp meydaninda iki taraftan da sehid olan ve olenlerin toplami 240 dir, diyor. Harplerde butun dunya hukuklari oldurmeyi mesru kilmistir.

Islam’da sahis kendi gayreti icin de, Allah icin de adam olduremez. Zarar vermedikce kafiri oldurme selahiyetimiz yokdur bizim. Kafirin Islam’in insanlara ulasmasina engel olmamasi gerekir. O zaman dinin engelini kaldirir musluman. Yani bu insanlari imansiz olarak dunyada yasatacagim, ebediyen cehenneme gitmelerini saglayacagim” diyen adami engeller, benim dinim. Biz ahirete iman etmis insanlariz ve insanlarin ahirete ebedi felaketle gitmesi muslumanin yuregini yakar.

Bir zamanlar Boyabat sapigi cikmisti. Bu sapik uc tane cocugu yakmis. Topyekun infial uyandi, uyanmasi da lazimdi. Fakat dinimizin, seriatin insanlara ulasmasini engelleyenler insanlarin ebediyyen cehennemde yanmalarini istiyorlar. Bu dunyada ruhlarini yakiyorlar, ahirette de ebediyyen yanmalarina sebeb olacaklar. Bunlar sapik degil mi? Muslumanin hedefi kuzularin kurtlar tarafindan yenmemesidir. Bir kurdu hapsederseniz, etkisini ortadan kaldirirsaniz bin tane kuzu cayirlikta rahatca dolasir. Dinimiz burada milyonlarca insana rahmetle bakiyor, suyu bulandiranlara ise celadetle. Efendimiz zalime de yardim edin mazluma da” buyuruyorlar. Ya Resulallah mazlumu biliyoruz ama zalime nasil yardim edelim?” deyince efendimiz: Zalimin de zulmunu engelleyin” buyuruyor. Turkiye’de islami hizmet goren butun kuruluslarin boyle anlasilmasi gerekir.

Bir kose yazari hoca Islam gelirse ne olur?” diye sormustu. Onunla gorustugumuz zaman bir Kurban Bayrami’ndan sonraydi. Birkac gun once Kurban Bayramini idrak ettik” dedim. Kurban Bayram namazi vacipdir, Kurban kesmek de vacipdir. Onceki gun de ogle namazini kildik; Farzdir. Ogle namazini ben kildim kardesim, babam kildi. Fakat Kurban Bayramini Cumhurbaskani da kildi coban da kildi. Bayram oncesi Turkiye’de sosyal, siyasal, cevresel bir degisim yasandi. Belediye tedbirini almis, yollari temizledi, evlerin onleri temizlendi, camasirlar yikandi, bayramliklar alindi, ekonomik hareketlilik basladi, fakirin de zenginin de midesine et girdi, topyekun yuzler guldu. Istanbul Belediyesi bayramda vasitalardan ucret almiyor, asgari ucretle gecinip Pendik’te oturan bir adam 2 senedir gidemedigi Halkali’daki bir akrabasini ziyarete gitti. Islam’in sadece vacip olan bir emri uygulandigi zaman insanlarin yuzu az da olsa guluyor. Islam’in uc gunlugune topluma getirdigi bir bereket bu. Eger butun farzlar ve haramlar yasanacak olsa 365 gunumuz boyle mutluluga donusebilir. Kimse kimsenin gonul telini titretmemek icin hassasiyet gosterir. Rabbimiz degil kolunu ve baska yerlerini kirmak yaratilanlarin gonlunu kirmamizi bile bizden istememektedir. Ayeti kerimede terazilerinize dikkat edin” derken kastedilen mallarin tartildigi terazinin yaninda dil, el, ayak, gonul terazisine dikkat etmemizdir. Ustelik bunlar yasanmis. Biz hayal etmiyoruz. Komunistler, kapitalistler hayal ediyor ama biz yasanmis modelleri insanlara arzediyoruz. Bu guzel ornekler sahabede, Osmanli’daki belli donemlerde yasanmistir. Inanmayanlar batili seyyahlarin Osmanli topraklarindaki toplum iliskilerine yonelik tesbitlerini okusunlar. Yani biz yasanmis medeniyetlerimizin 21. asirda yeniden ihyasiyla insanligin kurtulacagina inaniyoruz.

Turkiye’den bazi kardeslerimizle Almanya’da bir konferansa gitmistik. Konferansin konusu Bosnaydi. Konunun Bosna olmasi sebebiyle belediye uluslararasi bir salonu hizmete vermis. Alman basini da konuyla ilgilendi. Kongreyi tertib eden kardesimiz basin mensuplarina bu gune kadar siz bizim toplantilarimiza fazla iltifat etmezdiniz neden ilgilendiniz diye sormus. Alman gazeteciler; Dunyanin gozu Islam’a cevrildi. Boyle cevrilmesinin sebeblerinden birisi Bosna oldu, ikincisi AIDS, ucuncusu uyusturucu oldu” diye cevaplamislar. Amerika Turkiye butcesinden fazla uyusturucuya para ayiriyor, basarili olamiyor. Guney Afrika’ya CIA ajanlarini gonderiyor, yerinde kurutun diye. Ceplerini dolarlarla dolduruyor. Oradaki kacakci, mafya lideri, ajanlara sizin aldiginiz paranin on katini size vereyim” diyor. Ahiret inanci almamis bir insan boyle cazip tekliflerle karsilasinca ne oluyor? Sonra uyusturucuyu ajanin cantasiyla tasimaya basliyorlar.

Amerikalilar Turkiye’nin Afyon ilinde hashas uretildigi icin Afyon’daki delikanlilarin ayakta gezemediklerini, afyonu kendileri urettikleri icin mutlaka kullandiklarini dusunuyorlarmis. Hashas ekimini durdurmak icin Turkiye’ye geldiklerinde iri, diri, yuzleri kanli, elleri nasirli Anadolu delikanlilari ile karsilasiyorlar. Bu hashasi eken, bicen siz misiniz?” diye soruyorlar: Evet” cevabini alinca yine soruyorlar; Niye icmezsiniz?” Cevap tek kelime; Haram!” Insan haklarini korumak iste budur. Milyonlarca insanin kosebaslarinda, parklarda, barlarda eroin krizine girip kivranmasina seyirci kalmak veya onlari tedavi etmek icin hastaneleri en iyi sekilde yapmak insan haklarini korumak, insan haklarini savunmak midir? Mesele onu uyusturucuya muptela kilmayici bir disiplini onun icine yerlestirmektir. Ona cocuklugundan itibaren Kuzum senin makinani yaratan Rabbim senden sunlardan uzak durmani istiyor” dememiz lazimdir.

Yine bir doktor ve milletvekili ile uyusturucuyla mucadelenin nasil yapilmasi gerektigini konusuyoruz. Bunun icin egitim gerekir” diyorlar. Tamam egitimle olur ama mutlaka egitimde ilahilik olmasi lazimdir.” dedim. Doktor onu karistirma hocam!” dedi. Peki ne yapacaksiniz” dedim. Ilkokuldan itibaren uyusturucunun zararlari anlatilacak” dedi. Once icki, sarap uyusturucu mudur? diye sordum. Evet” dedi. Turkiye’deki universitelerden uyusturucuyla mucadele icin en kaliteli 100 hocayi secsen bu konuda konferans verecek olsalar bunlarin yuzde kaci uyusturucu, icki kullanir?” dedim. Yuzde 60’i kullanir” diye cevap verdi ve sen kazandin hocam” dedi. Kendisini korumayan bir insan bir baskasini nasil korur? Ama Anadolu’ya gidin hangi imama sorarsaniz sorun uyusturucu, icki ile uzaktan yakindan alakasi yoktur. Size gore imamlarimiz kultursuz ama bana gore kulturlu. Cunku suurlu, suursuz Allah’in kitabini ogrenmistir. Egitim Allah’in kitabiyla olur.

Insan haklari konusunda dikkat edilecek olan Rabbimizin kurallarina uymaktir. O’nun soylediklerine herkes uyarsa dunya bir kardeslik, sulh, selamet yurdu olur. Eger O’nun soylediklerine uymazsaniz ne olur? Ya baskalarinin aklina uyarsiniz eninde sonunda zulme ugrarsiniz ya kendi akliniza uyarsiniz, heva ve hevesinizin pesinde kosacagim diye kendi kendinizi helak edersiniz. Gozumuz gibi aklimiz da sinirlidir bizim. Onun icin insanlarin haklarini belirleyebilecek kaliplari olusturacak kapasite yoktur insanoglunda. O 6 milyar insani yaratan, hepsine akil veren Allah, butun akillari tatmin edecek hukuku da belirler. Insan haklarina riayetin en guzeli Rabbimizin hududlarina herkesin uymasidir.

Kategoriler: